BİR TOPLUM KÖR OLURSA ?

Bir Toplum Kör Olursa ?




İnsan, gelişmiş aletlerin, kültürün ve dilin gelişimini sağlamış büyük ve karmaşık beyinleri ile öne çıkarak yeryüzündeki en baskın tür hâline gelmiş, bipedal bir primat ve günümüzde Homo cinsinin hayatta olan tek türü. İnsanlar son derece sosyal varlıklardır ve aileler ile akrabalık bağlarından devletlere kadar örnekleri sayılabilecek, işbirliği yapan ve rekabet eden çok sayıda gruptan oluşan toplumsal yapılarda yaşama eğilimindedirler. İnsanlar arasındaki sosyal etkileşim, çok çeşitli ve farklı farklı değerler, sosyal normlar ve ritüellerin türemesine sebep olmuştur; ve bunlar da insan toplumunu yapılandırmıştır.


PEKİ YA BİZ BU TOPLUMDA NEREDEYİZ ?

Bizler nerede olursak olalım ,nerede yaşarsak yaşayalım ,hangi zaman diliminde ömrümüzü sürdürsek aslında kör olan insanlar her zaman vardı. Çünkü yaşadığımız sistemde toplumlar kötü olan her davranışı normalleştiriyor ve bu günümüzde normal gördüğümüz davranışların aslında zamanında yanlış fakat günümüze kadar normalleştiğini görebiliriz. Toplumsal yaşam içinde herkesin üzerinde anlaştığı, gittikçe genişleyen ortak bir değerler sistemine ihtiyaç vardır. Toplumsal yaşama temel oluşturan bu etik değerler, toplumda çekişen ve çatışan tarafların hiçbir ortak yanı kalmadığında bile ortak tutamak durumundadır. Kimse onlara karşı çıkamaz. Örneğin dürüstlüğü değil de yalancılığı ya da sahtekârlığı kimse öneremez. Sadakat yerine ihaneti, adalet yerine haksızlığı kimse değerli göremez. Fakat gerçek adaletin, sadakatin, dürüstlüğün ne olduğu sürekli bir tartışma konusudur. İnsanlar en uygunsuz davranışlarını bile ahlaki sınırlar içinde göstermeye çalışırlar. Bir davranış değerlendirilirken onun ahlaki değerlerle çelişip çelişmediği önemlidir. Sonuçta bir insandan beklenen öncelikle onun etik kurallara uymasıdır. Bir toplumun üyesi olmanın ilk koşulu, var olan ahlaki çerçeveyi kabul etmektir. Toplumsal yaşamın diğer kuralları, örneğin; yasalar uyulması zorunlu kurallardır. Toplum gerçekte sosyal kurumlar ve sosyal ilişkilerden meydana gelen bir ağ olarak düşünülebilir. Dolayısı ile toplumu oluşturan, toplumda insan ilişkilerini düzenleyen ana unsurlar; norm, kültür, değer, hukuk, ahlak, etik ve din olarak belirtilebilir.


EVET! neresinde körüz diyeceğini duyar gibiyim.

Biraz tarihte yolculuk yapalım şuan değineceğim olay tarihte yaşanmış infaz olaylarından sadece birisi, geçmişte kalmış bir infaz yöntemi : Defenestrasyon !


Bu yöntem ismini 1419 yılında Prag'da gerçekleşmiş bir olaydan alıyor.



Latince bir sözcük olan 'de', dilimizde 'dışarı' sözcüğüne karşılık gelirken, 'fenestra' sözcüğü 'pencere' anlamını taşıyor. Bu idam yöntemi, suçluların pencereden atılarak öldürülmesini ifade ediyor ve defenestrasyon konsepti, ismini, o zamanlar Bohemya'ya dahil olan Prag kentinde gerçekleşmiş bir olaydan alıyor.


Olaylar, Katolik inancına karşıt olan Hussitler'in belediye sarayına yürümesiyle başladı.



İsyancıların Charles Meydanında bulunan belediye sarayına yürümelerinin sebebi ,hüküm giyen Hussitler'in serbest bırakılmasını talep etmeleri idi .Bu taleplerine red cevabı verilmesinin ve liderleri olan Jan Zelivsky'e taş atılmasının ardından öfkeden kuduran Hussitler, belediye sarayını bastı ve meclis üyelerini pencereden dışarı atmaya başladı.


Meclis üyeleri pencerelerden atılırken bir grup isyancı da aşağıda, mızrakları yukarı çevrili durumda bekliyordu.

Böylece pencereden atılan meclis üyeleri aşağıda duran isyancıların mızraklarına saplanarak ölüyor, mızrakların üzerine düşmeyenler ise kızgın kalabalık tarafından hunharca öldürülüyordu. 'Prag'ın İlk Defenestrasyonu' olarak tarihe geçen bu olay, maalesef son olmayacaktı.



Çünkü çok benzer bir olay, bundan 200 sene sonra tekrar yaşanacaktı.



Prag'ın İkinci Defenestrasyonu' olarak anılan olay 1618 yılında gerçekleşti. Çatışma sebebi bu kez Katolik ve Protestanlar arasındaki anlaşmazlıktı ve Protestanlar, kral yandaşı olan iki Katoliği Prag Kalesi'nin 20 metre yükseklikteki pencerelerinden attı. Neyse ki pencereden atılanlar bu sefer şans eseri sağ kurtuldu. Katoliklerin o dönemde olaya getirdiği açıklama, bu iki adamın Bakire Meryem tarafından kurtarıldığıydı; ancak sağ kalmalarının gerçek sebebi, pencerelerin altına yerleştirilmiş gübre yığınının üstüne düşmüş olmalarıydı.


Bur tarihi olayla başlamak istediğim bu yazımda aslında basit açıklaması olan bu olay örgüsünün halk ve Katolikler arasında Bakire Meryem tarafından kurtarılmasına inanmaları Katoliklerin kendi menfaatine çevirmesi ve insanları köreltmesidir. Toplum buna inanır ve kör olmuştur. Bu zihniyet tarihin her döneminde görebilmemiz mümkün buna benzer daha çok tarihi olaylara değinebilirim fakat yazımın uzun olmasını istemediğimden Antik Roma tarihinden toplumsal bir olaya değineceğim insanların nasıl kötü bir davranışa karşı onu normalleştirip körleştiğini görebilmeniz ve anlamınızı istiyorum.

ANTİK ROMA ?



Antik Roma , mühendislik tekniklerine ve katkılarına tabikide laf etmem doğru olmaz fakat toplumun sağlık ve hijyen konusunda sınıfta kaldığını söyleyebilirim nasıl mı ?.Romalılar Tuvalet ihtiyaçlarını bugün bizim kişisel oldunuğuna hemfikir olduğumuz tuvalet konusu Romalılar için toplu bir eylemdi.


Bir milyon nüfusun tarihte ilk kez görüldüğü Roma şehrinde bu koca nüfusun sadece yüzde 5'inin kişisel tuvaleti vardı.





Yani geri kalan yüzde 95'lik kısım ortalık yere sıçıyordu. Sadece zengin Romalılar evlerinde özel banyo bulundurma lüksüne sahipti. Bu banyolara halka açık su kemerlerinden özel borularla su ulaştırılırdı.


Fakat evlerinde özel banyoları bulunmayan çoğunluk Romalıların sadece iki seçeneği bulunuyordu.


İlk seçenek evdeki ya da o işi gördüğünüz yerdeki herhangi bir çömlek ya da derin çukura yapmaktı. Hatta ve hatta Roma şehrinde bazı sokak köşelerinde halka açık derin çukurlar da mevcuttu.


Anti Roma'da evlerinde yaşarken tuvalet ihtiyaçlarını insanların çömleklere yapıp bu davranışa toplumun kör olması ve normalleştirilmesi sonucunda bu içi idrar dolu çömlekleri halk oturdukları evin pencerisinden yaşadıkları sokakğa gelişi güzel atmaya başladılar ve dönemin kralı yasaklamak veyahutta insanlar farklı bir çözüm getirmek yerine yasaklar ve kurallar sadece evinden hacetini sokağa döken insanlar sokaktaki bir insana gelmesine sebep masraflarını karşılamak olduğunu kanununlaştırıldı.


insan var olduğu süreçte ve bulunduğu toplumda her zaman kör olmuş ve toplumun düzeninin bozmasına olanak sağlamış ve bunları günümüz tarihine kadar getirmiştir. insanların körlüğünden kastım ve yazımda ele aldğım bu olaylar toplum içinde düzenin bozulmasına olanak sağlamış fakat bu duruma göz yumulmuş ve normal bir durum haline gelmiştir. bu olaylara kör haline gelmiştir. Günümüzde bu körlük toplumun en alt tabakasından en üst tabakasında bile gözükmektedir bize düşen görev sorgulamak ve olay örgüsünü topluma faydalı hale getirmeliyiz


Yazımı okuyup vakit ayırdığınız için teşekkür ederim...